Grip bu yıl neden uzun sürüyor?

Uzmanlardan Uyarı: Soğuk Algınlığı Vakaları Artıyor!

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, aralık ayının ikinci yarısından itibaren soğuk algınlığı vakalarında belirgin bir artış yaşandığını vurguluyor. Büyük şehirlerdeki kalabalık ortamların bu artışta etkili olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sönmezoğlu, grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarının kış aylarında doğal olarak arttığını söylüyor.

“Aralık ve Ocak aylarında vakalar her zaman yükselir. Bu, kış aylarının beklenen bir özelliğidir” diyen Prof. Dr. Sönmezoğlu, grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarının bu dönemde uzun sürmesinin sebeplerini şu şekilde açıklıyor:

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu

Birçok Nedeni Var

Gribe ek olarak RSV (Respiratuvar Sinsityal Virus) ya da Rhinovirüs gibi virüslerle çakışan enfeksiyonlar nedeniyle iyileşme süresi uzuyor. Covid-19’un hala etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Sönmezoğlu, bağışıklık sisteminin pandemi döneminde bu virüsleri unutması nedeniyle hastalıkların daha uzun sürdüğünü ifade ediyor.

Gribin en yaygın komplikasyonlarından biri olan sinüzitin hastalık süresini 10-15 gün daha uzattığını belirten uzmanlar, bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla birlikte grip vakalarının daha uzun sürebileceğini vurguluyor.

Son dönemde Çin’de görülen “human metapnömovirüs” (hMPV) salgınına da değinen uzmanlar, bu virüsün soğuk algınlığı belirtilerine neden olduğunu ancak pandemi riski olmadığını belirtiyor.

Avrupa ve Türkiye’deki durumu da ele alan uzmanlar, grip vakalarının mevsim normalleri içerisinde seyrettiğini ancak grip aşısı yaptıran kişi sayısının düşük olmasının hastalığın etkisini artırabileceğini söylüyorlar.

Ocak ve Şubat Aylarına Dikkat!

Bilim insanları, önümüzdeki haftalarda grip vakalarında artış beklenirken, virüslerin kapalı alanlarda daha hızlı yayıldığı için bu ay ve Şubat aylarında daha fazla vakanın görülebileceğini belirtiyorlar.

Öneriler:

1. Hijyen kurallarına uyun:

Ellerin sık sık yıkanması ve dezenfekte edilmesi, virüslerin bulaşmasını engellemenin en etkili yoludur. Ayrıca, ellerin ağız, burun ve göze temas etmemesine dikkat etmek önemlidir.

2. Kalabalık ortamlardan kaçının:

Kapalı ve kalabalık ortamlarda enfeksiyon riski artar. Hasta bireylerin evde istirahat etmesi toplum sağlığı açısından önemlidir.

3. Maske kullanımını göz ardı etmeyin:

Kalabalık ve kapalı ortamlarda maske takmak, virüslerin yayılmasını önleyebilir. Açık havada maskenin gerekli olmadığını hatırlatmak önemlidir.

4. Sağlıklı beslenin ve dinlenin:

Dengeli beslenme ve yeterli uykunun bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinmektedir. Meyve, sebze ve yoğurt gibi besinleri düzenli olarak tüketmek önemlidir.

5. Sosyal teması azaltın:

Kış aylarında temas davranışlarını sınırlamak, virüslerin bulaşma riskini azaltabilir. Soğuk algınlığı belirtileri olan kişilerle yakın temastan kaçınılması önemlidir.

Related Posts

Aşırı susama ve idrara çıkma bu hastalığın belirtisi olabilir

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Rümeysa Selvinaz Erol, diyabetes insipidus’un, özellikle sıcak havalarda veya yeterli sıvı alınamadığında hayati tehlikeye neden olabilecek ciddi su kayıplarına yol açabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Korkut: Yaz enfeksiyonlarında en büyük bulaş kaynağı ellerimiz

Prof. Dr. Korkut: Yaz enfeksiyonlarında en büyük bulaş kaynağı ellerimiz

Beni etkilemez demeyin! Risk sigara dumanından yüksek

Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) yayımladığı yeni rapora göre, Avrupa genelinde 110 milyondan fazla insan sağlığa zararlı düzeyde gürültü kirliliğine maruz kalıyor. Bu durum, her yıl 66 bin erken ölüme, on binlerce kalp hastalığı, diyabet ve depresyon vakasına yol açıyor.

Beyin damar tıkanıklığında ilk 6 saatin önemi

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer, beyin damar tıkanıklıklarında erken müdahalenin önemine değinerek, “İlk 6 saatte yapılan müdahaleler hastanın yaşam kalitesini belirlemektedir ve bu kritik süreçleri başarıyla yönetiyoruz. Klinik uygulamalar, sadece tedavi geliştirmek değil; nitelikli bilgi üretmek, etik değerleri yaşatmak ve sağlıkta kaliteyi sürdürülebilir kılmak demektir” dedi.

Hastaların yarısı farkında değil! Onlardan biri olabilir misiniz?

Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, yüksek tansiyonun hayati tehlike oluşturduğunu vurgulayarak Türkiye’de hastaların yarısının durumundan habersiz olduğunu açıkladı.

Kalp hastalıklarına karşı nasıl korunuruz? Uzmandan hayati tavsiyeler

Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem İlkay Diken, atardamarı sağlıklı olan insanların 90’lı yaşlarda bile efor kısıtlaması olmadan yaşadığını ancak atardamarlarına iyi bakmayanların 30’lu yaşlarda bypass olduğunu vurgulayarak, “Atardamarlarınız ne kadar iyi ise biyolojik yaşınız da o kadar iyi olacaktır” dedi.