99 depreminden sağ kurtuldu, şimdi 6 Şubat depremzedelerine umut oluyor

GÜLNUR SAYDAM

Pelin Pehlivan, 1999 yılında yaşanan Düzce depreminde sadece 8 yaşında bir öğrenciydi. Enkaz altında hayatta kalmaya çalışırken ona umut veren en önemli şey, şehir dışından gelen gönüllü öğretmenlerdi. Karanlık bir dünyada oyunlar oynayarak hayat dolu bir çocukluğu oldu. Ve küçük Pelin, benzer acıları yaşayanlara ilham olacak bir yetişkin olmak istedi.

HATAY’DA GÖNÜLLÜ ÖĞRETMEN OLARAK…

Pelin Pehlivan, öğretmenlik kariyerinde Türkiye ve dünyayı sarsan 6 Şubat depremini deneyimledi. Bu acıyı en iyi bilenlerden biri haline geldi. Artık bir yetişkindi ama içindeki deprem acısı, onu Hatay’daki çocuklara yardım etmeye yönlendirdi. Pelin Öğretmen, Sözcü’ye yaptığı açıklamada; “6 Şubat günü Düzce’deydim ve hala o acının tarifini yapamam. Çünkü biz o acıyı yaşadık. Hemen o insanlara yardım etmeliyim dedim. Sonra Ülkem Okuyor Derneği Başkanı’nın Hatay’da öğretmen ihtiyacı olduğuna dair sosyal medya paylaşımını gördüm. Hemen harekete geçtim ve 3 gün içinde yola çıktım.”

‘’12 YILLIK ÖĞRETMENLİK KARİYERİMİN EN ANLAMLI DÖNEMİ’’

O acıyı yaşayan çocuklarla aynı acıyı paylaşan Pelin Öğretmen, onların duygularını ve ihtiyaçlarını içtenlikle hissediyor. O zamanlar 8 yaşında olan Pelin, şimdi 33 yaşında. Öğrencilerinden biri, “Öğretmenim, sen benim ilham kaynağımsın. Büyüdüğümde ben de başkalarına yardım edeceğim.” diyor. Bu Pelin’e yetiyor. Hatay’da her yer yıkıldı, kadınlar ve çocuklar en çok etkilenenler. Çocuklar hala konteyner okullarda eğitim alıyor ve konteyner evlerde yaşıyor. Durum çok zor. Pelin, bu yıkık şehirdeki 8 yaşındaki Pelin’e vefa borcunu ödüyor. Çadırda yaşamayı ve eğitim görmeyi en iyi bilenlerden biri. Ama ona umut olan öğretmenler gibi, o da umutsuzluk içinde olanlara destek oluyor.

“HAYAT DOKUNAN HER YERİNDE YEŞERİR”

Şu anda Ülkem Okuyor Derneği Başkan Yardımcısı olarak deprem bölgesinde görev yapan Pelin Pehlivan; “Dernek olarak öğrencilerin yaşam koşullarını iyileştiriyor, kitaplara ve eğitime daha kolay erişmelerini sağlıyoruz. Evsiz kalan öğrencilere maddi desteklerle ısınabilecekleri güvenli bir yuva sağlıyoruz. Bir umudun parçası olmaktan gurur duyuyorum.”

Related Posts

Kılıçdaroğlu’nun avukatından eleştirilere sert yanıt

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın ve CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer’in eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlerine yanıt geldi.

Çin, İran’daki vatandaşlarını tahliye etti

İran ile İsrail arasında haftalardır süren gerilim, fiili çatışmalara dönüşürken, bölgede yaşayan yabancı ülke vatandaşları için de risk her geçen gün artıyor. Son olarak Çin, İran’daki vatandaşlarını güvenli bölgelere tahliye ettiğini duyurdu. Çin …

Son dakika… İran’ın Trump’a yanıtı hipersonik füzelerle geldi: Tel Aviv hedefte! İsrail, Tahran’da üniversite vurdu

İran yönetimi, İsrail savaş uçaklarının Tahran’da bazı bölgeleri vurmasının ardından hipersonik füzelerle yeni bir misilleme saldırısı başlattı. Tel Aviv için tahliye uyarısı yayınlayan İran, Tahran’da bir üniversitenin İsrail tarafından hedef alındığını duyurdu. Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun rejim değişikliği çağrıları İranlıların hükümete destek gösterileri düzenlemesine yol açtı. İran’ın çeşitli şehirlerinde İsrail’in saldırıları protesto edilirken, rejime destek sloganları atıldı.

Almanya’da Müslüman karşıtı olaylar alarmı! Ciddi seviyeye ulaştı

Almanya’da faaliyet gösteren İslam ve Müslüman Düşmanlığı Karşıtı İttifakının (CLAIM) hazırladığı rapora göre, ülkede 2024’te Müslüman karşıtı 3 bin 80 vaka kaydedildi. Bunun 2023 verilerine göre yüzde 60 artış anlamına geldiği belirtilen raporda …

İran’ın misillemeleri nedeniyle İsrail’de yeni sığınaklar yapılıyor

İran’ın misillemeleri nedeniyle İsrail’de başkent Tel Aviv ve çevresinde yeni sığınaklar yapıldığı belirtildi.

İran İsrail’e neden gece saldırıyor? ‘Bilinçli tercih’ iddiası

Tel Aviv ile Tahran arasında karşılıklı hava saldırıları kesintisiz devam ediyor. İran’ın özellikle gece saatlerinde füze saldırılarını yoğunlaştırdığı dikkat çekerken, İsrail medyası bu zamanlamanın bilinçli bir tercih olduğunu öne sürüyor.